• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • http://www.facebook.com/muratkucuk61
Test ve Sınavlar
Site Haritası
Takvim
Murat KÜÇÜK
bacanak283kd@mynet.com
Çoban ve Ağaç
09/09/2011

Yaşlı çoban sürüsünü otlatmak için yaylaya çıktığında tepeye yakın bir elma ağacının altında dinlenir ve eğer mevsimiyse, onunla konuşarak:

"Hadi bakalım evladım, derdi. Bu ihtiyarın elmasını ver artık".


Ve bir elma düşerdi, en güzelinden, en olgunundan. Yaşlı adam sedef kakmalı çakısını çıkartarak onu dilimlere ayırır ve küçük bir tas yoğurtla birlikte ekmeğine katık ettikten sonra, babasından kalan Kur'an'ını okumaya koyulurdu.

Çoban, bu ağacı yirmi yıl kadar önce diktiğinde sık sık sular, bunun için de büyükçe bir güğüme doldurduğu abdest suyundan geriye kalanı kullanırdı. Elma ağacının kökleri, belki de bu sularla kuvvet bulmuş ve kısa sürede serpilip meyve vermeye başlamıştı. Çoban o zamanlar henüz genç sayıldığından şöyle bir uzandı mı en güzel elmayı şıp diye koparırdı. Fakat aradan geçen bunca yıl içinde beli bükülüp boyu kısalmış, ağacınkiyse bir çınar gibi büyüyüp göklere yükselmişti. Ama boyu ne olursa olsun, ağaç yine de yavrusu değil miydi? Onu bir evlat sevgisiyle okşarken :

"Ver yavrum, derdi, gönder bakalım bu günkü kısmetimi."

Ve bir elma düşerdi hiç nazlanmadan, yıllar boyu hiçbir gün aksamadan.

Köylüler, uzaktan uzağa gözledikleri bu hadiseyi birbirlerine anlatıp yaşlı çobanın veli bir zât olduğunu söylerlerdi.

Yaşlı adam, ağacın altında dinlenip namazını kıldığı bir gün, yine elmasını istedi. Ancak dallar dolu olmasına rağmen nedense birşey düşmemişti. Sonra bir daha, bir daha tekrarladı isteğini. Beklediği şey bir türlü gelmiyordu. Gözyaşları, yeni doğmuş kuzuların tüylerini andıran beyaz sakalını ıslatırken, ağacın altından uzaklaşıp koyunların arasına attı kendini. Yavrusu, meyve verdiği günden bu yana ilk defa reddediyordu onu. İhtiyar çobanın beli her zamankinden fazla bükülmüş, güçsüz bacakları da vücudunu taşıyamaz olmuştu. Hayvanlarını usulca toplayıp köye doğru yöneldiğinde, aşağıdaki caminin her zamankinde daha nurlu minarelerinden yankılanan ezan sesiyle irkildi birden. Yeniden doğmuştu sanki çoban. Birşey hatırlamıştı.

Çocuklar gibi sevinerek ağacın yanına koştu ve ona şefkatle sarılırken :

"Canım" dedi, hıçkırıp ağlayarak.

"Benim güzel evladım, mis kokulum. Şu unutkan ihtiyarı üzmeden önce neden söylemedin, bu günün Ramazan'ın ilk günü olduğunu ?"

Ekleyen: Hayat bir savaştır.Tek silahın aklın ve inancındır.


3657 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KUM VE KAYAYI UNUTMAYIN - 03/10/2012
KUM VE KAYAYI UNUTMAYIN Çölde yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikaye anlatılır.
Sınıf Yönetimi İlkeleri: - 23/10/2011
Sınıf yönetiminde başarılı olmak isteyen öğretmenin, aşağıda belirlenen ilkelere uygun davranışlar sergilemesi gerekir (Çöle ve Chan, s. 318-330). Öğrencilerinize karşı arkadaşça tutumlar geliştiriniz
KENDİNE GÜVENMEK - 05/05/2011
Kral, emri altındakileri önemli bir görev için sınamak istemiş. Bunun için kralın etrafında birçok güçlü ve akıllı adam toplanmış.
DÜNYAYI DÜZELTMEK İÇİN - 17/03/2011
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu.
BİR GÜN SORMUŞLAR ERMİŞLERDEN BİRİNE: - 18/02/2011
- Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yasayanlar arasında ne fark vardır?
BEYAZ AT VE HÜKÜMDAR - 13/02/2011
Hükümdarın birinin beyaz bir atı varmış. Hükümdar, bu atını çok severmiş. Bir gün bütün maiyetinin ("kendi adamlarının") hazır bulunduğu bir sırada:
BALTAYI BİLEMEK - 01/02/2011
Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş.
ANNENİN FEDAKÂRLIĞI - 09/01/2011
Çocuk, babasından aldığı harçlığı vaktinden önce bitirmiş ve günlerdir istediği top için yeterli parayı biriktirememişti.
KOZA VE KELEBEK - 05/01/2011
Bir gün, bir kozada küçük bir delik açıldı ve bir adam bedenini bu küçücük delikten çıkarmaya çalışan kelebeği saatlerce seyretti.
 Devamı