• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • http://www.facebook.com/muratkucuk61
Test ve Sınavlar
Site Haritası
Takvim

Hacivat ve Karagöz'ü Tanıyalım

 HACİVAT ve KARAGÖZ

 

       Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına hayali, hayalbaz denir. Yardımcıları çırak, yardak, dayrezen, sandıkkar'dır. Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır.
 
         Bu iki karakterin gerçekten yaşayıp yaşamadığı, yaşadıysa nerede nasıl yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. Anlatılanlar rivayete dayanır, zira gerçekten yaşamış olsalar bile büyük ihtimalle bahsedilen dönemde tarih kitaplarına girecek kadar önemli bulunmamışlardır.

         Rivayete göre Hacivat ve Karagöz, Orhan Gazi devrinde Bursa'da yaşamış cami yapımında çalışan iki işçidir. Kendileri çalışmadıkları gibi diğer işçilerin de çalışmasını engellemektedirler. Orhan Gazi'nin, "cami vaktinde bitmezse kelleni alırım" dediği cami mimarı, camiin vaktinde bitmemesine Karagöz ve Hacivat'ı şikayet eder. Bunun üzerine bu ikili başları kesilerek idam edilir. Karagöz ve Hacivat'ı çok seven ve ölümlerine çok üzülen Şeyh Küşteri, ölümlerinin ardından kuklalarını yaparak perde arkasından oynatmaya başlar. Bu sayede Hacivat ve Karagöz tanınır.
 
Karagöz ve Hacivat:
         Hacivat'ın asıl adının Hacı İvaz olduğu söylenir. Hacivat karakteri düzeni temsil eder. Nabza göre şerbet verir. Kişisel çıkarlarını her zaman ön planda tutar. Az buçuk okumuşluğundan dolayı yabancı sözcüklerle konuşmayı sever. Perdeye gelen hemen herkesi tanır, onların işlerine aracılık eder. Alın teriyle çalışıp kazanmaktan çok Karagöz’ü çalıştırarak onun sırtından geçinmeye bakar. Rol icabı değişik kıyafetler içinde Keçi Hacivat, Çıplak Hacivat, Kadın Hacivat, Kahya Hacivat gibi farklı tasvirleri vardır.
 
         Oyunun hiç şüphesiz başrol oyuncusu Karagöz’dür. Okumamış bir halk adamıdır. Hacivat’ın kullandığı yabancı kelimeleri anlamaz ya da anlamaz görünüp, onlara yanlış anlamlar yükleyerek ortaya çeşitli nükteler çıkarırken bir taraftan da Türkçe dil kuralları ile yabancı kelimeler kullanan Hacivat ile alay eder. Her işe burnunu sokar,her işe karışır, sokakta olmadığı zaman da evinin penceresinden uzanarak, ya da içerden seslenerek işe karışır. Dobra, zaman zaman patavatsız yapısından dolayı ikide bir zor durumlarda kalırsa da bir yolunu bulup işin içinden sıyrılır. Çoğu zaman işsiz, geçim derdindedir .Hacivat’ın bulduğu işlere girip çalışır. Başında ışkırlak adı verilen oynak bir şapka vardır. Ve Karagöz'de böyle tanınır.
 
Hacivat ve Karagöz oyunundaki karakterler kısaca şunlardır:
-Hacivat, Karagöz, Zenne, Hikmet Ağa, Tuzsuz Deli Bekir, Arap, Frenk, Zeybek, Tiryaki, Çelebi, Arnavut ve Beberuhi. 

KARAGÖZ Tiyatrosu Teknikleri :

            Karagöz Gölge Oyunu bir çerçeveye gerdirilmiş olan beyaz bir perdenin ardında oynanır. Figürler, perdeye göİgenin vurmasını sağlayan bir ışık kaynağının önüne tutularak oynatılır. Eskiden meşale – mum olan bu ışık kaynağının yerini bugün elektrik ampulleri almıştır.
Bütün tasvirlerin tek taklitlerini HAYALİ denen usta yapar. Şarkılarda ÇIRAK yardım eder. Yardımcı sesler ve diğer işler ilerde Hayali olacak olan YARDAK tarafından yapılır. Tef, Zil, Nareke, oyunda YARDAK tarafından kullanılır.Beyaz perdeye Ayna denilir. Orjinali 2 x 2.5 m. olan perdenin boyutları sonradan 1.10 x 80 cm.'ye inmiştir.Aynanın çevresine kalın, siyah bir perde kapatılır. Aynanın alt iç tarafında ise peş tahtası olarak bilinen tahta bir raf bulunmaktadır. Karagözcünün oynattığı figürler bu peş tahtası denen çıtaya basarak hareket alır.
Tasvir adı verilen figürler 32 ila 40 cm boyundadırlar ve manda, deve, dana, sığır derisinden yapılırlar. Deve derisinen imal edilenler diğer derilere göre daha transparan, ışığı ve renkleri daha iyi geçirebilme özelliğine sahip olabilmektedir. Deri özel kimyasal maddelerle yapılan işlemlerle transparan hale getirilmektedir. Bu işlemlerden sonra deri, ıhlamur ağacı üzerine gerilerek "nevrekan adı verilen özel bir bıçakla kesilir. Ortaya çıkan figürler sentetik veya doğal boyalar kullanılarak renklendirilir. Son olarak da değneklerin geçeceği delikler açılarak figürlerin eklem yerleri birbirine bağlanır.